Prostat Kanseri Nedir?
Prostat Kanseri prostat bezindeki hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalmasıdır. Bu kötü huylu hücreler çoğalıp büyüyerek prostat dışındaki organ ve dokulara da yayılabilirler. Erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. Genellikle ilerleyen yaşlarda görülmekle birlikte özellikle ailsel yatkınlık var ise 30’lu yaşlarda bile ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle ailesinde prostat kanseri olan birisi olan herkesi 35 yaşından itibaren yıllık üroloji kontrolüne gitmesi konusunda bilgilendiriyoruz. Ailesel özellik yok ise bu yaş sınırını 45 olarak belirtiyoruz.
Prostat Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Prostat kanserine özgü bir belirti yoktur. İyi huylu prostat büyümes ile prostat kanserinin belirtileri hemen hemen aynıdır. Bunlar arasında idrarda zorlanma, zor işeme, idrardan kan gelmesi, idrar kaçırma, kilo kaybı, gece terlemesi, halsizlik iştahsızlık, karın ağrısı, kemik ağrıları sayılabilir.
Prostat Kanserinde Tanı Nasıl Konur?
Prostat kanseri tanısında en önemli nokta yıllık rutin kontrollerin düzenli yapılmasıdır. Çünkü çoğu prostat kanseri herhangi bir şikayet yokken tanı alır. Tanı için öncelikle PSA kan testi ve parmakla prostat muayenesi yapılmalıdır. Bunlardan herhangi birinde anormallik olması durumunda iğne ile prostat biyopsisi yapılır. Alınan parçaların patoloji tarafından incelenmesi ile de kanserin adı konacaktır. Bu aynı zamanda kanser hücrelerinin ne kadar agresif seyirli olabileceği hakkında da üroloğunuza bilgi sağlayacak bir işlemdir. Eğer biyopsi sonucunda kötü huylu hücreler izlenmezse; bu hastada prostat kanseri riskinin olmadığı anlamına gelmez. Bazı hastalarda takipler içinde 2. ve 3. biyopsilerin de alınması gerekebilir.
PSA yükselmesi prostat kanserini mi gösteriyor?
PSA prostat kanserini teşhis edebilmek adına geliştirilmiş bir kan tahlilidir. PSA’nın normal sınırları yaş grupları için değişkenlik gösterebilir. PSA yüksekliğinin prostat kanseri dışında birçok nedeni olabilir. Bunların başında ise idrar yolu enfeksiyonları gelmektedir. PSA’sı yüksek olan herkes prostat kanseri değildir. Ancak eğer PSA değeri yüksek ise bunun kanserden kaynaklanmadığı mutlaka ispat edilmelidir. Yıllık ürolog kontrollerinin değişmez parçalarından birisi de bu testin yapılmasıdır.
Prostat İğne Biyopsisi Nasıl Bir İşlemdir?
Prostat kanseri şüphesi olan kişilerde ultrason eşliğinde yapılan bir ufak biyopsi işlemidir. Lokal veya genel anestezi ile yapılabilir. Ultrason ile prostat görüntülendikten sonra iğne ile paröalar alınır. Bu işlemin altın standart yöntemi en az 16 parçanın alındığı ‘Haritalama ile Prostat Biyopsisi”dir. Bu işlemde prostatın tüm bölgelerinden parça alınması sağlanarak var olan bir kanserin atlanma ihtimali en az seviyeye indirgenir.
Prostat Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
Prostat kanseri ile ilgili bilinmesi gerek çok önemli bir nokta bu hastalığın genellikle diğer kanserlere göre çok yavaş ilerleyen bir kanser olduğudur. Öyle ki, hiçbir tedavi yapılmaksızın bile hastalarda ortalam yaşam süresi 15 yıl ve üzerinde olabilmektedir. Dolayısı ile erken tanı ve uygun tedavi ile hastaların çoğunun normal yaşam süresi hiç etkilenmeden bu hastalıkla yaşamaları sağlanabilir.
Tedavide öncelikle hastalığın hangi evrede olduğu anlaşılmalıdır. Prostatın içindeki bir hastalık ile dışına yayılmış bir hastalığın ( metastatik) tedavisi çok farklıdır. Bir diğer önemli nokta ise biyopside belirtilecek olan tümör hücrelerinin agresifliğini gösteren Gleason Skoru’dur. Gleason skoru 3 + 3 = 6 ise daha iyi seyirli bir kanser beklenirken en yüksek skor olan 5 + 5 = 10 ise daha agresif bir tümörle karşı karşıya olduğumuzu düşünürüz.
Prostat kanseri tedavisinde hastalığı takip etmek bile bir seçenek olabilir. Ancak altın standart radikal prostatektomi ameliyatıdır. Bu ameliyatta prostat bütünüyle çıkarılmaktadır. Ameliyatın yapılış tekniği ise değişebilir. Günümüzde Açık cerrahi, Laparoskopik cerrahi, robotik cerrahi gibi seçenekler uygulanmaktadır. Bunun dışında ise Brakiterapi ( bir çeşit radyasyon tedavisi ) , Radyoterapi, Hormonoterapi ( erkeklik hormonunu azaltarak hastalığı yavaşlatma), Kemoterapi gibi tedavi seçenekleri mevcuttur. Bunlardan en uygununun hangisi olduğu hastanın durumuna göre belirlenir.
Yorum ekle