Ereksiyon Nedir?
Ereksiyon (sertleşme) fiziksel, hormonal ve psikolojik faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan bir süreçtir. Penisin içerisinde yer alan süngerimsi ve elastik doku, cinsel uyarılma sonucu kan ile dolmaya başlar ve penisin ereksiyonu gerçekleşir. Bu süngerimsi dokunun etrafında yer alan sinirler ereksiyon sırasında kan damarlarının genişlemesine yol açar. Bütün bu süreç erkek hormonu olarak bilinen testosteron tarafından kontrol edilir.
Ereksiyon Bozukluğu ve Nedenleri
Penisin tatmin edici bir cinsel birliktelik için yeterli sertliğe ulaşmaması veya penisteki sertliğin ilişki süresince devam etmemesi sık rastlanılan bir sorundur. Bu problem genç yaşlarda genellikle psikolojik bazı problemler nedeniyle ortaya çıkar ancak orta-ileri yaşlardaki erkeklerde genelde altta yatan bir organik rahatsızlık mevcuttur.
Kalp ve damar hastalıkları ereksiyon bozukluğuna yol açabilir. Ereksiyon sorunlarına yol açabilen diğer nedenler:
- Şeker hastalığı (Diyabet)
- Peniste ya da pelvik bölgede sinir hasarı
- Pelvik bölgede yapılmış cerrahi operasyon (prostat ve mesane ameliyatları)
- Pelvik bölgeye radyasyon tedavisi
- Testosteron seviyesinin düşüklüğü
Obezite, sigara kullanımı, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve egzersiz eksikliği gibi bir takım risk faktörleri hem serleşme bozukluğu hem de kalp-damar hastalıklarına yol açabilir. Bu nedenle sertleşme bozukluğunun gizli bir kalp hastalığının erken belirtisi olabileceği, sertleşme problemi yaşayan erkeklerin kalp sağlığı açısından değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Sertleşme bozukluğu ayrıca iyi huylu prostat büyümesi ile bir arada görülebilir. Sık idrara çıkma, gece idrara kalkma ve idrara sıkışma hissi gibi şikayetleri olan bireylerde ereksiyon problemleri daha sık görülür. Bu şikayetlerin ciddiyeti arttıkça sertleşme bozukluğu da ağırlaşır.
Sertleşme bozukluğu olan erkeklerde aşağıda yer alan psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır:
- Anksiyete
- Depresyon
- Öz yetersizlik hissi
- Özgüven düşüklüğü
- Stres
Erektil Disfonksiyon tanısı
En uygun tedaviyi uygulayabilmek için sertleşme bozukluğuna yol açan nedenin anlaşılması ve doğru tanının konulması gereklidir. Genel sağlık durumunun anlaşılması amacı ile detaylı bir tıbbi öykü alınır. İlaç alışkanlıkları, sigara ve/veya alkol kullanımı, daha önce geçirilen cerrahi operasyonlar, kalp-damar hastalıkları, hormonal bozukluklar sorgulanır.
Genel tıbbi öykü sonrası cinsel öykü alınır. Bu sorular çok özel olabilir ancak doğru tanı ve tedavi için gereklidir. Sertleşme bozukluğunuzun ne zaman başladığı ve daha önce uygulanan tedaviler sorgulanır. Ayrıca sabahları kendiliğinden gerçekleşen ve cinsel uyarı ile ortaya çıkan sertleşmelerin kalitesi ve süresi kaydedilir. Sertleşme bozukluğu ile birlikte görülebilen uyarılma, boşalma ve orgazm problemlerine ilişkin detaylar sorulur. Cinselliğe ilişkin tüm bu bilgilerin sistematik bir şekilde değerlendirilmesine olanak veren bazı anketler geliştirilmiştir. Bunlara arasından uluslararası erektil işlev formu (IIEF), erkek cinsel sağlık değerlendirme formu (SHIM), uluslararası prostat semptom skoru (IPSS) ve klinik depresyon ölçekleri bulunmaktadır.
Tıbbi öykü sonrası sertleşme sorununa yol açabilecek hastalıkları araştırmak için fizik muayene yapılır. Fizik muayene sırasında penis ve testisler değerlendirilir, prostat hastalıklarının saptanması amacıyla parmakla rektal muayene yapılır. Sertleşme bozukluğuna yol açabilecek kalp-damar hastalıklarının değerlendirilmesi için nabız kontrolü ve tansiyon ölçümü gerekebilir. Bazı kan testleri de sertleşme bozukluğuna yol açabilecek nedeni aydınlatabilmek için gerekli olabilir. Bu amaçla yapılan testlerden bazıları açlık kan şekeri, testosteron seviyesi ve kan lipid profilidir.
Bazı özel durumlarda sertleşme bozukluğunu değerlendirmek için başka testler de gerekebilir. Noktürnalpeniltümesans ve rijidite testi, intrakavernöz enjeksiyon testi, kavernozometri ve kavernozografi bu testler arasında yer almaktadır. Renkli Penil Doppler Ultrason bu konuda en aydınlatıcı testtir. kliniğimizde yapılmaktadır.
Sertleşme Sorunu olarak bilinen İktidarsızlık (Erektil Disfonksiyon), cinsel ilişki için gerekli sertleşmeyi başlatamama veya sürdürememe durumudur. Damar hastalığı veya diğer bilinen adıyla Damar Sertliği, Sertleşme Sorunu görülen kişilerin %70’inde altta yatan nedendir.
• Damar hastalıkları arasında en yaygın olanları Kalp Koroner Arter Hastalığı ve Şeker Hastalığıdır, ancak damarları tutan tüm hastalıklar beraberinde Sertleşme Sorunu ile ortaya çıkabilir. Kalpte koroner damarları etkileyen Damar Sertliği aynı zamanda vücudun bütün diğer damarlarını da etkilemektedir, penis damarları da bunlardan biridir.
• Damar hastalıkları arasında çok yaygın olan hastalıklardan bir diğeri Şeker Hastalığıdır. Şeker Hastalığı vücudun tüm ince kılcal damarlarını tutan bir hastalıktır, buna penis damarları da dahildir. Bu nedenle Şeker Hastalarında erken ya da geç dönemde mutlaka Sertleşme Sorunu görülür.
• Damar hastalığı ya da Damar Sertliğini tetikleyen ve ilerleten diğer etkenlerin en önemlileri sigara kullanımı, kanda kolesterol ve lipid yüksekliğidir.
• Ayrıca, çeşitli hastalıkların tedavilerinde kullanılan birçok tıbbi ilacın yan etkisi olarak Sertleşme Sorunu sık olarak görülmektedir.
• Sertleşme Sorunu bilinenin aksine çok sık görülen bir şikayettir. 40 yaşın üzerinde her 3 erkeğin 2’sinde aralıklı veya devamlı olarak görülmektedir.
TEDAVİNİN KALICILIĞI:
Kişinin bünyesine ve kronik hastalıklarına göre değişir. Kişi sağlığına ne kadar özen gösterirse tedavi de o kadar uzun ömürlü olur.
ED-SWT Nasıl Uygulanır?
ED-SWT tedavisi direkt olarak penisin çeşitli bölgelerine ve penis köküne uygulanır. Uygulanan her bölgeye bir seansta 300, toplamda 1.500 şok atışı gerçekleştirilir. Peniste 5 farklı noktaya uygulama yapılır. Tedavi toplam 6 seans sürmektedir. Rahatsızlığın şiddetine göre 6-12 seansta tedavi tamamlanabilir. Her seans yaklaşık olarak 20 dakika sürmektedir. Tedaviden önce sedasyon, yatıştırıcı vb. herhangi bir hazırlığa ihtiyaç duyulmaz. İşlem sırasında veya sonrasında hiçbir şekilde ağrı, sızı, şişlik, morarma, yanma ve tahriş gibi bir yan etkisi yoktur.
ED-SWT Tedavisinin Etki Mekanizması Nedir?
Vücudun doğal iyileştirme mekanizmalarından Kök Hücrelerini harekete geçirmektedir. Damar oluşturan Kök Hücrelerinin aktive edilmesiyle yeni damar oluşumu uyarılmaktadır (Neoendotelizasyon ve Anjiogenez). Yeni damar oluşumu ile artan penis kanlanması sonucu vücudun doğal sertleşme sistemi yeniden eski normal haline geri dönmektedir.
Tedavi Ne Kadar Başarılıdır?
Damarsal nedenli tüm Sertleşme Problemlerine etkilidir. Damarsal nedenli sertleşme problemi tüm hastaların yaklaşık %70’ini oluşturmaktadır ve bunlar arasında en büyük grup Şeker Hastaları ve Koroner Damar Hastalarıdır. Ayrıca, prostat ameliyatı öncesinde ve sonrasında da Modus ED-SWT tedavisi başarılı sonuçlar vermektedir.
Hafif ve Orta grup hastalarda 6-12 seans Modus ED-SWT tedavisi ile başarı %80’nin, Ağır hastalarda 12-24 seans Modus ED-SWT tedavisi ile başarı %60’ın üzerindedir.
Diğer bir anlatımla, Hafif ve Orta grup hastalarda 6-12 seanslık tedavi ile her 4 hastanın 3’ünde, Ağır hastalarda ise 12-24 seanslık tedavi ile her 4 hastanın 2’sinde Modus ED-SWT tedavisi başarılı sonuç vermektedir.
6-12 seans Modus ED-SWT tedavisi ile Hafif ve Orta grup hastalar ilaç kullanımından kurtulmakta veya çok düşük doz ilaç ile mutlu bir cinsel yaşama dönmektedirler.
12 -24 seans Modus ED-SWT tedavisi ise daha önce ilaçlara dahi cevap vermeyen Ağır hastaları ilaca cevap verir hale getirmekte ve yeniden sürdürülebilir mutlu bir cinsel yaşama dönmeye imkan vermektedir.
Modus ED-SWT tedavisinin yan etkisi olmaması nedeniyle seans sayısında bir sınırlama yoktur. İlave olarak yapılan her 6 seans tedavinin başarısını daha da yükseltmektedir.
Ağız yoluyla alınan ilaçlar ile elde edilen başarı oranları ise yaklaşık %60-70 aralığındadır. İlaç tedavisinin bilinen yan etkileri ve ters etkilerine ilaveten koroner kalp hastalarındaki riskleri, cinsel ilişkiyi önceden planlama gereği ve ilaca bağımlılık gibi nedenlerden ötürü hastaların %50’si bir süre sonra ilaç kullanmayı bırakmaktadır. Ayrıca, ilaçlara yanıt vermeyip
son çare olarak iğne ve penis protezine yönlendirilmiş olan Ağır hastaların Modus ED-SWT tedavisi sonrasında ilaçlara cevap verir hale geldiği gösterilmiştir.
Yorum ekle