Ürolojik kanserler dendiğinde Üroloji bilimdalının konusu içine giren tüm organ ve dokulardan köken alan kanserleri kastediyoruz. Başlıca ürolojik kanserler şu şekildedir:
- Prostat kanseri
- Ürotelyal tümörler (Böbreklerin, üreterlerin ve mesanenin iç yüzeyini döşeyen ve idrarla temas eden zardan gelişen tümörler). Mesane tümörlerinin büyük çoğunluğu ürotelyal tümörlerdir. Bu tümörlere “tranzisyonel hücreli tümörler” de denmektedir.
- Böbrek kanseri
- Testis tümörleri (Göreceli olarak nadir görülmekle birlikte genç erkeklerde en sık görülen tümörler olması nedeni ile önemlidir)
- Böbrek üstü bezi (adrenal, sürrenal) tümörleri
- Üretra ve penis kanserleri
- Karın arka duvarı ile karın zarı arka yüzü arasında yer alan büyük damarların (aorta – ana atardamar ve vena kava inferior – ana toplar damar) çevresinde görülen nadir retroperitoneal tümörler.
- Üriner sistemdeki organlara başka organlardan sıçrayan tümörler de üroonkolojinin çalışma alanına girmektedir.
Ürolojik kanserlerin nedeni nedir?
Sigara/tütün kullanımının mesane ve böbrek kanseri gelişimi ile doğrudan alakalı olduğunu bir kez daha vurgulamakta fayda var. Ayrıca boya, petrol, deri, metal gibi sektörlerde endüstriyel kimyasallarla karşı karşıya kalmanın mesane kanseri için risk oluşturduğu bilinmektedir. Böbrek tümörleri için obezite önemli bir risk faktörüdür. Diğer riskli gruplar, son dönem böbrek yetmezliği olan hastalar ve ailesel böbrek kanseri öyküsü olan hastalardır. Prostat kanseri gelişiminden ise ağırlıklı olarak genetik faktörler sorumlu tutulmaktadır. Beslenme ve hayat tarzı değişikliklerinin kanıtlanmış bir etkisi olmamakla birlikte diyetle alınan hayvansal yağların azaltılmasının, yağ tercihinin zeytin yağı yönünde kullanılması, pişmiş domates, meyve ve sebze tüketiminin arttırılması ve her gün düzenli yürüyüş/ağır olmayan spor yapılmasının prostat kanseri riskinin azalmasında olumlu etkileri olabileceği düşünülmektedir.Testis tümörleri için risk faktörleri arasında inmemiş testis, infertilite ve pozitif aile hikayesi başta gelmektedir. Hastanın inmemiş testis nedeni ile ameliyat olmuş olmasının riski azaltmadığı unutulmamalıdır. Ürolojik tümörlerin büyük çoğunluğunun görülme sıklığı endüstrileşmiş ülkelerde artış göstermektedir.
Güncel rakamlara göre ürolojik kanserler ne sıklıkta görülüyor?
Prostat kanseri gelişmiş ülkelerde erkeklerde en sık görülen kanser olup, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre yılda yaklaşık 1 milyon kişi yeni tanı almaktadır. Ülkemizde ise yapılan çalışmalarda prostat kanseri erkelerde en sık ikinci kanser konumundadır. Prostat kanseri, kansere bağlı ölümlerde akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Mesane kanserinin dünya genelinde sıklığına bakıldığında her iki cinste 11. sırada, erkeklerde ise 7.sırada olduğu görülüyor. Bu da her yıl, her 100.000 kişide yaklaşık 9 erkek ve 2,3 kadın hastaya karşılık geliyor.
Böbrek kanseri (Renal Hücreli Kanser-RHK) tüm kanserlerin %2-3’ünü oluşturur. 2012 yılı içinde Avrupa Birliği ülkelerinde yaklaşık 84.400 yeni böbrek kanseri vakası olduğu tahmin edilmektedir. Testis tümörleri ürolojik kanserlerin yaklaşık %5’ine karşılık gelir. Batı toplumlarında sıklığı her yıl; 100.000’de 3 ile 10 arasında değişmektedir. Üst toplayıcı sistem tümörleri, adrenal tümörleri, üretra, penis kanserleri ve retroperitoneal diğer tümörler ise görece daha nadir izlenmektedir.
Ürolojik kanserlerde dikkat edilmesi gereken ortak risk faktörleri var mıdır?
- Sigara/tütün kullanımının mesane (ürotelyal tümörler) ve böbrek kanseri (RHK) gelişimiyle ilişkili olduğu yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır.
- Genetik faktörler yani pozitif aile öyküsü prostat kanserinde ağırlıklı olmak üzere ortak risk faktörleri arasındadır.
- Yüksek yağ, yüksek kolesterol ve aşırı kırmızı et tüketiminin de özellikle prostat kanseri açısından risk oluşturduğu söylenebilir.
Erkeklerin özellikle hangi yaşlarda, geç kalmamak adına hangi belirtilere dikkat etmelerini tavsiye edersiniz?
- 20-30’lu yaşlar erkeklerde testis tümörünün en sık görüldüğü dönem olduğundan bu dönemde kendi kendine muayene önerilir. Testislerdeki şişlikler/sertlikler ciddiye alınıp, üroloğa başvurulmalıdır.
- Erişkin yaş gurubunda idrarda ağrısız kanama olması mesane ve ürotelyal kanserler açısından uyarıcı olmalıdır.
- Aslında idrarda ister gözle görülen, ister idrar tetkikinde saptanan kan hücrelerinin olması da ciddiye alınmalıdır.
- 40 yaşından sonra prostat kanseri riski arttığından yılda bir kez üroloji kontrolü tüm erkeklere önerilmektedir.
Yorum ekle